Şaka değil gerçek, roman değil
yaşananlar…
HDP ve İyi Parti çoktan anlaştı mı?
Şimdi soracaksınız “Ülkücü tabanlı
parti nasıl olur da HDP ile anlaşır” bu soruyu biz de ekip olarak kendimize
sorduk, ancak ekipçe yaptığımız analizimizden sonra bir takım somut gerçeklerle
karşılaştık.
Günlerdir İyi Parti ve HDP arasındaki
gerilim konuşuluyor…
Gel gelelim bu gerilim pek gerçeği yansıtmıyor.
Perde arkasında işler pek “gerilimli”
değil.
Görüşlerini ister sevin ister
sevmeyin ama Che Guevara “Halk için söylenenlere değil, yapılanlara bakmak
gerekir” diye bir sözü vardır, gelin biz de söylenenlere değil, yapılanlara
bakalım…
İlk olarak, İBB ve personel alımları…
Ekrem İmamoğlu her ne kadar
liyakatten bahsetse de günün sonunda İBB’nin içerisine birçok HDP’li kişinin
geldiği söyleniyor.
Peki gelelim asıl soruya: “İyi Parti
bunun önüne geçebilir miydi?” Geçebilirdi… İmamoğlu’yla çok yakın olduğu
bilinen İYİ Parti Grup Başkanvekili HDP’lileri işe almama konusunda İmamoğlu’nu
ikna edebilirdi. Sonuçta aynı ittifakın ortaklarılar.
Ancak bu personel alımlarının önüne
geçmediği biliniyor. Kısacası İyi Parti’nin, İBB’nin içine HDP’lilerin
alınmasına göz yumduğunu görülüyor.
İkinci dikkatimizi çeken olay ise şu;
Akşener, her defasında HDP ile ilgili
“Bakanlık vermeyiz, istediklerini yapmayız” gibi altı boş cümleler kuruyor.
Gerçeklere baktığımızda HDP
tarafından yapılan açıklamalarda zaten verilen destek karşısında “seçimden önce”
bir şey istenmiyor. Ayrıca “Vekil ticaretine” de ihtiyacı zaten yok…
Yani Akşener’in “Bakanlık vermeyiz”
sözleri boşa düşüyor, HDP zaten seçim öncesi bir şey istemiyor.
Seçimden sonra ise eğer Millet
İttifakı kazanırsa belli ki hükümetin içerisi de İBB gibi olacak, İyi Parti,
İBB’de olduğu gibi göz yumacak gözüküyor.
Anlaşılıyor ki İyi Parti-HDP gerilimi
“balon” olmaktan “medya manipülasyonu” olmaktan öteye geçemiyor.
“Bugünlerde gerçek; gerçek olan
değil, başkalarının inanmaya ikna ettiğidir” der Montaigne, belli ki İyi Parti ve HDP de
gerçeğin değil, inandırmaya ikna etmenin peşinde koşuyor!